ISSN - 1300-0578 | e-ISSN - 2687-2242
Journal of Anesthesia Kalıpyargı Tehditinin Kardiopulmoner Resüsitasyon Performansı Üzerine Etkisi: Bir Randomize Kontrollü Manken Çalışması [JARSS]
JARSS. 2024; 32(1): 36-45 | DOI: 10.54875/jarss.2024.57873

Kalıpyargı Tehditinin Kardiopulmoner Resüsitasyon Performansı Üzerine Etkisi: Bir Randomize Kontrollü Manken Çalışması

Murat Tumer1, Leman Korkmaz2, Filiz Uzumcugil3, Aysun Ankay Yilbas3, Banu Kilicaslan3, Seda Banu Akinci3
1VKV Amerikan Hastanesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı, İstanbul, Türkiye
2Orta Doğu Teknik Üniversitesi, İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi, Psikoloji Bölümü, Ankara, Türkiye
3Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı, Ankara, Türkiye

Amaç: Kalıpyargı tehditi (KT), ait oldukları gruplarla ilişkilendirilen olumsuz kalıpyargılar nedeniyle insanların performanslarında düşüşe yol açabilir. Covid-19 pandemisi sırasında, yoğun bakım ünitesinde çalışmayan doktorlar (non-YBU) yoğun bakım birimlerinde görevlendirildiler. Ancak sosyal medyada bu doktorların bilgi ve becerilerindeki yetersizlik vurgulandı. Çalışmamız, negatif kalıpyargılar göz önüne alındığında, yoğun bakımlarda çalışan doktorların kardiyopulmoner resüsitasyon (KPR) performanslarını değerlendirmeyi ve KT’nin doktorların performansları üzerine etkisini araştırmayı amaçlamıştır.
Yöntem: Toplamda 63 non-YBU ve 53 COVID-19 yoğun bakım ünitesi (YBÜ)’de çalışan YBU doktoru, kontrol ve deney gruplarına rastgele atandı. Deney gruplarına çalışmanın amacının non-YBU ve YBU doktorlarının KPR performansları arasındaki farkı ölçmek olduğu söylendi. Böylece bu gruplara kalıpyargı tehditi verilmiş oldu. Kontrol grubuna bu bilgi verilmedi. Katılımcılar, standart bir KPR senaryosunu gerçekleştirirken videoya çekildi ve bu videolar bağımsız eğitmenler ve manken puanları ile değerlendirildi.
Bulgular: Genel KPR puanları YBU doktorlarında daha yüksekti. Non-YBU doktorları, etkili göğüs kompresyonu (p=.02) ve dakikadaki kompresyon sayıları (p=.02) açısından kontrol gruplarına göre KT koşulunda daha iyi performans sergiledi. Ancak YBU doktorlarında KT koşulunda doğru noktaya göğüs kompresyonu yapma puanları daha düşüktü (p=.03).
Sonuç: Yoğun bakım ünitesinde çalışan doktorlarda daha yüksek KPR performansı beklenen bir bulguydu. Ancak KT koşullarında non-YBU doktorlarındaki düşük performans hipotezimiz desteklenmedi. Kalıpyargı tehdidi etkisiyle ilgili tutarsız sonuçlar, görevin zorluğu, mevcut kalıpyargı hakkındaki bilgi ve iyi performans gösterme motivasyonu gibi düzenleyici faktörlerden etkilenmiş olabilir. Doktorların uzmanlığı ve durumsal faktörler arasındaki etkileşim, yüksek baskı durumlarını simüle eden gerçekçi eğitim ortamlarının oluşturulmasının önemini vurgulamıştır. Bu eğitim proglamları yetkin ve kendine güvenen sağlık profesyonellerinin gelişimine katkıda bulunabilir. Gelecekteki araştırmalar, KT temelli eğitimin farklı sağlık profesyonelleri arasındaki etkileşimi ve performansları üzerindeki etkisini daha fazla araştırmalıdır.

Anahtar Kelimeler: Kalıpyargı tehditi, yoğun bakım ünitesi, kardiyopulmoner resüsitasyon, Covid-19

Stereotype Threat Effect on Cardiopulmonary Resuscitation: A Randomized Controlled Mannequin Study

Murat Tumer1, Leman Korkmaz2, Filiz Uzumcugil3, Aysun Ankay Yilbas3, Banu Kilicaslan3, Seda Banu Akinci3
1VKV Amerikan Hospital, Clinic of Anesthesiology and Reanimation, İstanbul, Türkiye
2Middle East Technical University, Faculty of Arts and Science, Department of Psychology, Ankara, Türkiye
3Hacettepe University Faculty of Medicine, Department of Anesthesiology and Reanimation, Ankara, Türkiye

Objective: Stereotype threat (ST) can lead to decreased performance when individuals face the possibility of confirming negative stereotypes associated with their group. During the Coronavirus disease 2019 (COVID-19) pandemic, non-Intensive Care Unit physicians (non-ICUp) were assigned to work in ICUs. However, social media emphasized the inadequacy of knowledge and skills among these physicians. Given the negative judgments, the study aimed to evaluate the cardiopulmonary resuscitation (CPR) performances of these physicians and investigate the effect of ST.
Methods: A total of 63 non-ICUp and 53 Intensive Care Unit physicians (ICUp) physicians working in COVID-19 ICUs were randomly assigned to control and experimental groups. In the experimental group, ST was manipulated by presenting the study’s aim as measuring the difference in CPR performances between ICUp and non-ICUp physicians. The control group received no information. Participants were videotaped while performing a standard CPR scenario and evaluated by independent instructors and mannequin scores.
Results: Overall CPR scores were higher among ICUp. Non-ICUp performed better in the ST condition regarding effective chest compression (p=.02) and correct compression rates per minute (p=.02) compared to the control condition. However, ICUp had lower scores for correctly placing chest compressions in the ST condition (p=.03).
Conclusion: The higher CPR performance among ICUp was expected. However, the hypothesis suggesting lower performance for non-ICUp under ST conditions was not supported. Inconsistent results regarding the ST effect could be influenced by moderating factors such as task difficulty, knowledge about the existing stereotype, and motivation to perform well. The interaction between the physicians’ specialty and situational factors highlights the importance of creating realistic training environments that simulate high-pressure situations, ultimately contributing to the development of competent and confident healthcare professionals. Future research should further explore the impact of ST-based training on interactions and performance among different healthcare professionals.

Keywords: Stereotype threat, intensive care unit, cardiopulmonary resuscitation, COVID-19

Murat Tumer, Leman Korkmaz, Filiz Uzumcugil, Aysun Ankay Yilbas, Banu Kilicaslan, Seda Banu Akinci. Stereotype Threat Effect on Cardiopulmonary Resuscitation: A Randomized Controlled Mannequin Study. JARSS. 2024; 32(1): 36-45

Sorumlu Yazar: Murat Tumer, Türkiye
Makale Dili: İngilizce